Babamın işi gereği gideceği, daha önce gidip görmediğimiz ve son yıllarda tam bir öğrenci şehrine dönüşmesiyle büyüyüp geliştiğini ve turistik bir şehre dönüştüğünü duyduğumuz Eskişehir'e biz de babamla gitmeye karar verdik.
Ankara'dan doğru giderken ilk durağımız Sivrihisar'dı. Ara sokaklarda bolca kartpostal kareleri vardı. Eski şık konaklarının kapılarında oturan teyzeler gibi. En üstte gördüğünüz sevimli kapının üzerinde 1907 yazıyor. İki katlı çok eski görünümlü konağın eskiliğini gözönünde bulundurunca acaba 1907 yapımı mı demeden edemedim. Merak konum. Sokaklarında şöyle bir dolaşıp saat kulesine çıktık.
Ankara'dan doğru giderken ilk durağımız Sivrihisar'dı. Ara sokaklarda bolca kartpostal kareleri vardı. Eski şık konaklarının kapılarında oturan teyzeler gibi. En üstte gördüğünüz sevimli kapının üzerinde 1907 yazıyor. İki katlı çok eski görünümlü konağın eskiliğini gözönünde bulundurunca acaba 1907 yapımı mı demeden edemedim. Merak konum. Sokaklarında şöyle bir dolaşıp saat kulesine çıktık.
Saat kulesi oldukça yukarıda kalıyor ve buradan tüm Sivrihisar'ı kuşbakışı görebiliyorsunuz. Saat Kulesinin yan tarafına sırtınızı verdiğinizde tüm kuşbakışı manzarayla ve kuleyle aynı karede yer alabiliyorsunuz. Bol bol resimlerimizi çekinip yola devam ettik.
Buradan sonraki durağımız Sivrihisar Pessinus Antik şehri ve Pessinus açık hava müzesiydi.